23 Mayıs 2014 Cuma

Ofiste Masa Başında Çalışıyorsanız Bunlara Dikkat...



Ofis ortamında masa başında çalışanların ortak derdi kilo alma problemidir. İşlerdeki yoğunluk yüzünden çoğu zaman öğünlerimizi masa başında yemek zorunda kalırız. Sonuç dengesiz beslenme olur ki, en başta nasıl beslendiğimize dikkat etmeliyiz. Gün boyunca hareket etmediğimiz için yediğimiz yemeklerdeki kalorileri tüketmemiz imkansız hale gelir. Sonuçta bu hatalarımız bize göbek, basen veya kalça olarak geri döner.

Aslında masa başında çalışanların, çok kolay birkaç öneri ile kilo almaması, hatta kilo vererek ideal bedene dönmesi bile mümkün... Aşağıdaki altın kuralları bir okuyup hayata geçirmeyi başarırsanız farkı mutlaka göreceksiniz.

Çalışırken ekmek yemeyelim

Masa başında çalıştığımız, bedenen çalışmadığımız için, yemek yerken ekmekten uzak durmak çok önemli... Gerekirse daha çok yemek yiyelim fakat doymak adına ekmek yemeyelim. Yaklaşık 3 gün içinde vücudunuzun bu yeni duruma alışacağından emin olabilirsiniz.

Ofis içerisinde kısa yürüyüşler

İş yoğunluğuna kendimizi kaptırıp hareketsiz kaldığımızda sindirim sistemimizin çalışması yavaşlar. Bağırsakların içerisindeki yiyecekleri vücut içine emmek için, az da olsa hareket etmemizde yarar var. Bu nedenle ofis içerisinde kısa yürüyüşlerle bağırsaklarımızın harekete geçmesine destek verelim.

Bilgisayar başında küçük hareketler

Gün içerisinde masa altında bacaklarımızı karnımıza doğru çekip bıraksak bile hiç yoktan iyidir. Ara sıra da yerimizden kalkıp 2 - 3 adım atabiliriz.

Sabah kahvaltısı önemli...

Sabah kahvaltımızı ve öğlen yemeğimizi asla atlamayalım. Kahvaltı ve öğle yemeği arasında en az beş saat aralık olmalı... Her iki öğüne de önem vermeli, az da olsa birşeyler yemeliyiz.

Akşam yemeğinde tehlikeye dikkat...

Akşam yemeği için iyice acıkmayı beklemeliyiz. Akşam eve döndüğümüzde sanki yemeye mecburmuşuz gibi davranmayalım. Bir başka deyişle yemeklere aç kurtlar gibi saldırmayalım.

Saatler 17:00'yi gösterince...

Masa başında çalışıyorsak saat 17:00 - 18:00 civarı tehlike sinyalleri gelir. O saatlerde midemizin kazındığını hissederiz ama bu acıkma aslında yemek isteği değil, hareket etme açlığıdır. Saat 17:00 - 18:00 civarında acıkma hissedersek süt, ayran, yoğurt gibi sıvı ve hazmı kolay bir yiyeceği tercih edelim. Acıkma geçtiyse tekrar iyice acıkıncaya kadar bekleyelim.

Abur cubur yok

Akşam, hazmı zor olduğu ve sabaha kadar sindirim sistemimizi meşgul edeceği için, meyve, salata ve kuru yemişlerden uzak duralım, bu tür yiyecekleri yemeyelim. Hazmı kolay pişmiş bir sebze yemeği, çorbayı veya pişmiş bir yemeği tercih edelim.

Televizyona çakılıp kalmayalım

Zaten bütün gün masa başında bilgisayar ekranı karşısında oturuyoruz. Bir de akşam saatlerinde televizyon karşısında oturmanın ne alemi var? Hiç olmazsa reklam aralarında ev içinde tur atalım. En az 10 dakika sürecek bir ritmik yürüyüş yapalım veya bisiklet çevirelim.

Yatmadan önce küçük hareketler...

Akşam yatmadan hemen önce 3-5 dakika vücudumuzu silkeleyelim, ayaklarımız yerden kesilmeden zıplıyormuş gibi yapalım. Bu hareket gece uyuduğumuzda bağ dokusunda sallanan ve gevşemiş bölgelerde kolajen oluşmasını uyarır, kalça ve göbek bölgesinin sıkılaşmasını sağlar.

Uyumakta geç kalmayalım

Gece çok geç uyumamaya çalışalım. Kendimizi Facebook veya Twitter keyfine fazla kaptırırsak uyumakta da gecikiriz. Vücudun tekrar yapılanabilmesi için, gece 23:00 ile 02:00 arasında en az bir saat uyuyor olmamız gerektiğini unutmayalım.

22 Mayıs 2014 Perşembe

Mayıs 2014 Araba Kampanyaları



Yaza girerken araba kampanyaları hız kazandı. Otomobil şirketleri, 2014'ün en güncel araba markaları ve modlleri için birbirinden cazip kampanyalarla boy göstermeye başladılar. Bugünlerde 0 km. bir araç satın almayı düşünenler ülkemizdeki en popüler araba markalarının en son kampanyalarını toplu halde bulabilirler.

Pegueot Kampanyaları

Peugeot 208 ve Peugeot 30 için mayıs ayına özel olarak 30 bin TL kredi 36 ay vade ve yüzde 0,99 faiz fırsatı var.
Peugeot Partner Tepee ve Peugeot Bipper Tepee ise 20 bin lira kredi 20 ay vade ve sıfır faiz ile araç satın almaya düşünenlerin karşısına çıkıyor.

Hyundai Kampanyaları

Hyundai İ30 fiyatı 58 bin 350 TL’den başlıyor. 40 bin lira, 24 ay vade yüzde 0,66 faiz oranı sözkonusu...
Hyundai Accent Blue fiyatı 46 bin 100 liradan başlıyor. 30 bin lira, 30 ay yüzde 0,99 faiz oranı uygulanıyor.
Hyundai i20 fiyatı için 37 bin 500 liradan başlayan tutarlar ve 20 bin lira, 20 ay sıfır faiz fırsatı var.
Hyundai ix35 fiyatı, 71 bin 600 liradan başlıyor ve 44 bin lira, 36 ay yüzde 0,99 faiz oranı teklif ediliyor.

Fiat Kampanyaları

Fiat Linea ve Fiat 500 modellerinde 20 bin TL 2 yıl sıfır faiz” fırsatı sunuluyor. Daha düşük peşinat ve uzun vade isteyenlere ise 40 bin lira 48 ay yüzde 0,90 faizli kredi avantajı dikkat çekiyor.

Nakit ödeme ile araba satın almak isteyenler için 2 bin lira indirim var.
Fiat Punto fiyatı 34 bin 980 TL’den başlayan fiyatlarla satılıyor.
Fiat Linea fiyatı 37 bin 300 liradan başlayan fiyatlarla piyasada...
Fiat ticari arabalar için ise 18 bin lira, 18 ay sıfır faiz avantajı var, daha düşük peşinat ödemek isteyenlere 40 bin TL 48 aya kadar yüzde 0.99 faizli kredi avantajıyla Fiat ticari araç sahibi olabiliyorlar.
Fiat Fiorino fiyatı 31 bin 960 lira...
Yeni Fiat Doblo fiyatı ise 38 bin 510 liradan başlayan fiyatlara satılıyor.
Fiat Freemont modeli için “yarısını şimdi öde, yarısını seneye” kampanyası var.

Bankaların En Yeni Taşıt Kredisi Kampanyaları için tıklayınız.

30 Nisan 2014 Çarşamba

Pınar Altuğ Instagram'da İsyan Etti



Sosyal medyayı en iyi kullanan ünlülerden birisi olan Pınar Altuğ, Instagram hesabı üzerinden paylaştığı not ile isyanını dile getirdi. Yayınladığı mesajıyla sosyal medyada reklam yapanlara adeta ateş püsküren ünlü oyuncu, sürekli reklam yollayanlara şu sözlerle yüklendi.

"Herşeyin en güzelini, en markasını, en cicisini, en modasını, en trendini, satanlar! Ayakkabılarınızla, çantalarınızla, jeanlerinizle, bebek kıyafetlerinizle, takılarınızla, ev eşyalarınızla, tokalarınızla, kombinlerinizle, şapkalarınızla, mutfak eşyalarınızla, kurabiyelerinizle, özel gün hediyelerinizle, kısacası hiçbiriyle ilgilenmiyorum. Zaten bu şartlarda ilgileneceksem de ilgilenmiyorum. Blockluyorum, siliyorum olmuyor. Biraz anlayış lütfen."

Pınar Altuğ'u Tanıyalım

2 Eylül 1973 İstanbul doğumlu olan Pınar Altuğ Atacan, Saint Benoît Fransız Lisesi'nde okudu. Lisedeyken mankenlik yapmaya başladı. 1994 yılında Miss Turkey seçildi. 1997 senesinde girdiği İstanbul Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi İşletme bölümündeki eğitimini yarıda bıraktı.

1995 yılında televizyon hayatı başladı. 1995-1998 yılları arasında çeşitli magazin programlarında sunuculuk yaptı. 1999'da Pınar'ın Yemek Zevki adlı programı yapmaya başladı ve hemen ardından da mankenliğe veda etti.

2002 yılında Çocuklar Duymasın adlı dizide rol almaya başladı. Ardından Omuz Omuza, Davetsiz Misafir ve İlk Aşkım dizilerinde de rol aldı. 2003 yılında Pınar'ın Mutfağından adlı yemek kitabını çıkarttı. 2004 ile 2006 yılları arasında Türkiye'nin Yıldızları programını sundu. 2010'dan itibaren ise Çocuklar Duymasın'ın yeni versiyonunda rol almaya devam etti.

2000 yılında Umut Elçioğlu ile evlendi ve olaylı şekilde boşandı. 2008 yılından beri Yağmur Atacan ile evli... 27 Ocak 2009 tarihinde Su adını verdikleri kızları oldu.

Siz Hiç Guava Meyvesi Yemiş miydiniz?



Enerji içeceklerini seviyorsanız günün birinde guava meyveli enerji içeceğiyle karşılaşmanız an meselesidir. Ülkemizde tropikal meyveli enerji içeceklerinin hızla çoğaldığını düşünecek olursak, şimdiye kadar tadına bakmamış olmanız kabahat... Bu meyvenin o kadar farklı bir tadı vardır ki: mangoya da, ananasa da, hindistan cevizine de benzemez. Bugüne kadar tadına bakmış olanlar zaten bilir o lezzeti ama henüz tatmayanlar için guavayı bir anlatalım.

Yaklaşık 100 kadar çeşidi bulunan guava meyvesinin anavatanı Meksika, Orta Amerika ve Güney Amerika'nın kuzeyi, yani Kolombiya ve Brezilya... Ayrıca Güney Asya ülkelerinde, Karayipler'de ve bazı Afrika ülkelerinde de yetiştiriliyor. Türkiye'de ise an itibariyle guava ekimi yapılamıyor ama yabancı ülkelerden bol bol ithal edilerek keyfimize sunuluyor.

Keyfi de tamam da, sağlığa yararları var mıdır diye soranlara, içindeki antioksidan oranının yüksek olduğunu söyleyebiliriz. Bol miktarda C vitamini ve likopen içermesi nedeniyle bir vitamin deposudur. (Likopen, karpuza ve domatese kırmızı rengnini veren antioksidan karatenoide deniyor)



Özellikle kırmızı veya pembe etli guava meyvelerinde daha yüksek oranda likopen bulunuyor. Yapılan araştırmalar sonucu likopenin, özellikle erkeklerde prostat kanserine karşı koruyucu olduğu öne sürülüyor.

Ayrıca betakaroten, potasyum ve çözülebilir lif açısından da oldukça zengin... Bu yüzdendir ki, kolesterol düzeyinin ve tansiyonun dengelenmesinde, dolayısıyla kalp sağlığının korunmasında büyük ölçüde katkı sağlıyor. İçeriğindeki yararlı bileşenler vücutta mikroorganizmalarla savaşmada oldukça etkili... Yüksek potasyum ve pektin içeriği nedeniyle de günümüzde ishalin tedavisinde tercih edilen meyvelerden birisi olduğunu belirtelim.

Guava meyvesi, taze olarak yenebildiği gibi pişirilerek tüketilebiliyor. Ayrıca reçeli de yapılabmiliyor. Bundan başka Endonezya'ya bağlı Java adasında Guava ağacının yaprakları pirinçle birlikte pişirilerek yeniyor. Ağaç gövdesinin kolaylıkla soyulan kabukları yüzde 30 oranına kadar tanin içeriyor.

29 Nisan 2014 Salı

Pisa Kulesi Neden Eğik Duruyor?



İtalya'ya giden var, gitmeyen var, gidemeyen var. Bu ülkeye gitsin, gitmesin herkes Pisa Kulesi'nin eğik olduğunu bilir ama neden eğik durduğunu bilen yok gibidir. "Pisa Kulesi neden eğik?" sorusunun cevabını merak edenler, aşağıdaki yazıyı buyursun, okusunlar.

İtalya'nın Floransa kentinde bulunan Pisa Kulesi'nin inşaatına 1173 yılında başlandığı biliniyor. Orijinal hali çan kulesi işlevi görecek şekilde tasarlanmış ve bugün de 7 tane çan bulunuyor. Babil Kulesi'ne benzer şekilde inşa edilmiş olan bu kulenin 294 basamak çıkılarak ulaşılıyor.

Pisa Kulesi'nin ilk iki katı eğik değildir. Üçüncü kattan itibaren eğim başlar. Neden eğildiğini ilk başka hiç kimnse fark edemez. Bunu ilk gören de kulenin mimarı olur. Ancak bu eğilmenin sebebini o da çözemez. Toprak yapısının elverişsiz olduğunun ortaya çıkmasıyla tedbir alınmaya başlanır. Tam da o sırada Floransa ile Roma kentleri arasında savaş başlayınca 1 yüzyıl kadar inşaat durur.

1272 yılında savaş biraz aralanır gibi olunca kulenin inşaatına yeniden başlanır. Bu arada kulenin eğilmeye devam ettiği kayıtlara geçer. 1284 yılında yine savaş nedeniyle inşaatı duran kule, 1370 yılında 60 metre yüksekliğe ulaşır ve resmi olarak tamamlanır.

Kulenin eğikliği üzerine bugüne kadar pek çok araştırma yapıldı. Uzmanlar bu eğimin sebepleri konusunda farklı görüşler ileri sürüyorlar. 1173 yılında atılan temel genel olarak mermer ve kireçten oluşuyor. Yuvarlak bir temel üzerine inşa edilen kule ince kum, deniz kabukları ve kil üzerine inşa edilmiş. Kulenin güney tarafındaki toprak daha sıkıştırılabilir bir yapıya sahip... Bu yapıdan dolayı Pisa Kulesi ıllar geçtikçe batmak yerine eğilmeye başlar.

20. yüzyılda yapılan incelemeler bu eğikliğin kule inşa edildikten sonra ortaya çıktığını gösteriyor. Toprak katmanları üzerinde yapılan araştırmalar ise yer altı sularının killi toprağı alıp götürdüğü yönünde sonuçlar ortaya koyuyor. Kısacası Pisa Kulesi hala orada, ama neden eğik durduğu günümüzde bile tam olarak açıklamıyor.

15 Nisan 2014 Salı

Katar: Dünyanın En Zengin Ülkesi



Körfez ülkelerinden Katar'ın ismini sık sık duyarız. Birleşik Arap Emirlikleri'nin başkenti Dubai kadar popüler değildir belki ama Katar ismi gündeme gelince insanlarımızın aklında Basra Körfezi'nde bir petrol ülkesi canlanır. Çöllerle kaplı, bedevi çadırlarının olduğu bir ülke olarak düşünen epeyce insan vardır.

Katar hakkında fikir sahibi olmak için öncelikle dünyanın en zengin ülkesi olduğunu bilmek gerek... 2013 yılına kadar dünyanın en zengin ülkesi olarak Lüksemburg bilinirdi ama bu yıldan itibaren birinciliği Katar aldı. Doğalgaz zengini Katar'ın servetinin ABD'nin servetini ikiye katladığını hatırlatalım. IMF tarafından hazırlanan bir rapora göre de Katar'da kişi başına düşen gayri safi milli hasıla geçtiğimiz yıl 88 bin 221 dolara ulaştı. Bu açıdan bakınca Türkiye'nin kişi başına milli gelirinin tam 7 katı geliri bulunuyor.

Arap Yarımadası'nın doğusunda bulunan Katar Emirliği, Basra Körfezi'yle, Suudi Arabistan arasında kapalı kalan bir ülke... Bu yüzden dış dünyaya açılmayı çok önemsiyor. Geçmişte, deniz ticareti ve inci avcılığıyla geçinen körfez ülkesi Katar Emirliği'nin 25 milyar varili aşkın petrol rezervi oldu4ğu biliniyor. Aynı zamanda dünyanın üçüncü en büyük doğal gaz kaynağına sahip... 81 ülkeden gelen, 37 farklı dil konuşan 1 milyon 600 bin yabancıya karşılık, 300 bin Katar vatandaşı bulunuyor.

Uzun yıllardır Al Thani ailesi tarafından yönetilen Katar'ın üyküsü, 1871-1916 yıllarında Osmanlı İmparatorluğu'nun sınırları içinde yer aldıktan sonra, Britanya İmparatorluğu'nun garantörlüğüyle Osmanlı'dan ayrılmasıyla başlıyor. 1972'de, Bin Hamad Al Thani, yönetime el koyarak, ülkenin bağımsızlığını ilan ediyor. 1974'de devlet tüm petrol çıkarma işlemlerinin kontrolünü ele geçirerek, Katar'ın refah yolculuğunun ilk adımını atıyor.

Ülkenin gerçek dönüşümü, 1995'de Şeyh Hamad bin Khalifa Al Thani'nin iktidarı babasından alarak başa geçmesiyle başlıyor. Şeyh Hamad, Katar 2030 Ulusal Vizyonu adı verdiği, köklü bir değişim programını adım adım hayata geçiriyor. Sürdürülebilir, çeşitlilik arz eden ve gelişmiş bir ekonomi kurma hedefiyle adeta Katar'ı yeniden yaratıyor. 2013 yılında, iktidarı yeni nesillere emanet etmek gerektiğini belirterek idareyi Oğlu Şeyh Tamim bin Hamad Al Thani'ye devrediyor.

Gelişen ve zengin bir ekonomiye ve canlı bir tüketim kültürüne sahip olan Katarlılar, Avrupa ve ABD'nin en lüks mağazalarını, otellerini, restoranlarını biliyorlar. En gözde spor turnuvalarını izliyorlar. Dünyanın en pahalı otomobillerini, en değerli saatlerini, mücevherlerini, çantalarını, giysilerini kullanıyorlar. İnşaata olduğu kadar sanat eserlerine de yatırım yapıyorlar. Gençleri dünyanın en iyi okullarında okuyor. Çoğu birden çok yabancı dil öğrenerek büyüyor.



Katar Hakkında Kısa Bilgiler

Katar İstatistik Kurumu'nun 2013 Ocak ayında yayınladığı bilgiye göre, ülkenin nüfusu 1 milyon 900 bin civarında... Nüfusun çok büyük kısmını yabancılar oluşturuyor. Katar vatandaşları ise nüfusun yaklaşık yüzde 15'i (Yaklaşık 300 bin)

Ülke nüfusunun 1.4 milyonunu erkekler oluşturuyor. Kadın nüfusu ise yalnızca 500 bin civarında... Bu dengesizliğin sebebi, çalışmak için gelen işçilerin ağırlıklı olarak erkek olması... Nüfusun yüzde 40'ı Arap, yüzde 18'i Hint, yüzde 18'i Pakistan, yüzde 10'u İran kökenli kişilerden oluşuyor. Yüzde 24'lük bir grubu, Nepal, Filipin ve Sri Lanka'lılar gibi azınlıklar oluşturuyor.

İşsizik oranı yüzde 0.1%. Gelir vergisi yok.

Katar ekonomisi yabancı işçilerin çalışmasıyla büyüyor.

Katar'da güvenlik sorunu yok denecek kadar az... Evlerin kapıları açık, arabalar anahtarı üzerinde bırakılıyor.

Şeyh Hamad'ın eşinin direktörlüğünü yaptığı Qatar Foundation tarafından oluşturulan Education City, Amerikan ve diğer ülkelerin önemli üniversitelerinin kampüslerini bünyesinde bulunduruyor.

ABD'nin Ortadoğu'daki en büyük hava üssü Katar'da yer alıyor. Bu yüzden Katar ABD'nin Ortadoğu'daki harekatlarında merkezi bir rol oynuyor.

Arap dünyasının en önemli televizyon kanalı Al Jazeera (El Cezire) yayın kuruluşunun merkezi Doha'da bulunuyor.

2022 FIFA Dünya Kupası Katar'da yapılacak.. 9 açık hava stadyumu inşaatı ve mevcut stadyumun geliştirilmesi için 3 milyar dolarlık bir bütçe ayrıldı.

Katar, "kaliteli turizm" anlayışıyla, müzelerini yeniliyor. Katara Kültür Köyü, Katar Milli Kütüphanesi, İslam Eserleri Müzesi, lüks North Beach tatil merkezi gibi külturel ve sportif alanların yanısıra, Qatar Havayollarına büyük yatırım yapıyor. Hükümet 2010-2013 yılları arasındaki turizm yatırımları için 20 milyar dolar tahsis etti.

14 Nisan 2014 Pazartesi

HTC One M8 Akıllı Telefon Fiyatı Yarı Yarıya Ucuzluyor



HTC'nin geçtiğimiz günlerde Londra'da tanıttığı yeni modeli One M8, daha İngilizler'e ulaşmadan hemen Türkiye'ye geldi bile... Türk kullanıcıların çok sevdiği HTC One M8, kısa sürede popüler oldu olmasına ama fiyatının yüksekliği moralleri bozdu. Bu durumu dikkate alan HTC yetkilileri, One M8'in ucuz modelini de ülkemize gönderme kararı aldılar. Böylece HTC'nin One M8 telefonunun ucuz modeli çok yakında piyasaya sürülmüş olacak.

Cihazın en büyük farkı ise tasarımında... Daha ucuz olan modelde plastik kasa kullanılacağı bildiriliyor. İki cihaz arasındaki en önemli farkın kasa yapısı olması beklenirken, teknik özellikler kıyaslandığında ise iki cihazın benzer donanıma sahip olacağı tahmin ediliyor.

Türkiye'de 2 bin 499 TL'lik fiyat etiketiyle satışa sunulan HTC One M8'in ucuz sürümünün 1.300 TL olması bekleniyor. Cihazın Türkiye'deki çıkış tarihi ise henüz belli değil ama kaynakların dediğine bakılırsa Nisan sonu Mayıs başı gibi HTC tutkunlarıyla buluşmuş olacak.

HTC One Nasıl Bir Telefondur

Büyük hızla gelişen teknolojinin uluslararası boyutunda HTC şirketinin önemli bir yeri var. Akıllı telefon teknolojisinde kullanıcılarına büyük olanaklar sunan HTC şirketinin yeni telefonu HTC One tüm dünya genelinde akıllı telefon teknolojisinin kullanıcıya ulaşmasını sağlıyor. HTC firmasının yeni akıllı telefon modeli olan HTC One dört çekirdekli işlemci kapasitesine sahip bulunuyor. Bunun dışında HTC One akıllı telefon modeli Sense 5, Android 4.1.2 gibi nitelikleri ile 2013 yılının en göze çarpan akıllı telefon modellerinden birisi olacak gibi duruyor.

Ekran kapasitesinin yüksekliğiyle bilinen HTC One 4.7 inç ekran kapasitesine sahip... Ayrıca Gorilla Glass 2 koruması olan LCD 3 ekran teknolojisine sahip olan yeni nesil akıllı telefon modeli HTC One, 1080p çözünürlükteki ekranında 468PPI gibi oldukça yüksek bir piksel yoğunluğuna erişiyor. HTC firmasının yeni telefon modeli HTC One akıllı telefonun dört çekirdek kapasiteli işlemcisi Qualcomm Snapdragon 600, 1.7 Ghz saat hızında çalışma potansiyeli gösteriyor.

HTC'nin yeni cep modeli ayrıca çok sayıda uygulamayı aynı anda rahatlıkla kullanıcı tarafından açılabilmesine olanak sağlayacak kapasitede 2 GB RAM ile potansiyelini artırıyor. MicroSD ile genişletilme olanağı yer almayan HTC One akıllı telefon modelinin 32GB’lik ve 64GB’lik modelleri bulunuyor.

Ayrıca HTC One akıllı telefon modelinin en göze çarpan ve ilgi çeken niteliği ise HTC şirketi tarafından ilk ipuçları verilen ultra piksel teknolojisiyle donatılan kamera teknolojisi... Çok daha fazla ışığı alabilen bu kamera teknolojisi daha iyi düşük ışık çekimleri sağlayabilecek kapasitesiyle dikkat çekiyor.